|
Post by Dünya Valdeuk on Aug 12, 2011 0:25:53 GMT 3
Karakterinizin;
Adı-Soyadı: Genel Özellikleri: Hoşlandıkları: Hoşlanmadıkları: Kısa Özgeçmişi:
Formu eksiksiz doldurarak, bu sayfa altından başvuru yapmanız rica olunur. Cygnus; zarafetin, asaletin, sanatın binasıdır. Bu binada okuyan öğrenciler; sanatın ruhen var olabilmek için gerekli olduğuna inanırlar. Kimisi yazmaya, kimisi sahne sanatlarına vermiştir kendini. Vossidu Korosu’nun birçok elemanını barındıran binada estetiğe önem vermeyen öğrenci çok azdır. Binanın sembolü kuğudur. Renkleri beyazdır.
Rotanev; gücün, disiplinin, sporun binasıdır. Bu binanın öğrencileri bedenin direncine büyük önem verir ve daima zinde kalmayı hedef belirlerler. Mücadele ve azmetme ruhunun en belirginleştiği bina olan Rutanev, çok iyi Tujuloo (ve diğer sporlar) oyuncuları da çıkarmıştır. Simgeleri, kuvvetli yunustur. Renkleri gümüştür.
Vulpecula; aklın ve mantığın, sorgulamanın, düşünmenin, bilimin binasıdır. Bina öğrencileri bilgiye önem verir ve yeni şeyler üretmekle, somut gerçeklere ulaşmakla uğraşır. Teorik derslerde başarılı öğrencilere sahip olan binanın simgesi, zekasıyla nam salmış tilkidir. Renkleri kahvedir.
*Doğa Hakimiyeti, 1. sınıflarda 3’ü pratik 1’i teorik olarak haftada 4 saattir.
* Notlar, 15 üzerinden verilir.
15 A+ 14 A 13 A- 12 B+ 11 B 10 B- 9 C+ 8 C
8'in altındaki tüm notlar öğrencinin dersten kaldığı anlamını taşır. Bunun üzerine, bir sonraki sene kaldığı dersi yeniden almak zorundadır. Notlandırma tamamen hocanın insiyatifindedir, sınav, ödev ve ders içi durumu değerlendirilerek öğrencilere birer harf notu verilir.
|
|
|
Post by Euphoria Szôlôssy on Aug 12, 2011 17:45:24 GMT 3
Karakterimin;
Adı-Soyadı: Euphoria Szôlôssy Genel Özellikleri: Her saniyeye hisler giydirmesiydi belki de tek sorun; fazlaca duyumsamasıydı tadları, hiç doyamayacak gibi sevmesi, anlaşılamayacak gibi anlamaya çalışmasıydı karşısındakini. Izdırabı farkındalığından, mutsuzluğu duyarlılığındandı. Tabii bir de doyumsuzdu, kendini bile sevemeyecek denli hem de. Tek bir eksi, tüm artılarını içinin köhne odalarına süpürmesi için yeterliydi; kendine itiraf edemese de, sanki hep biri gelsin de çürümüş yanlarını söküp atsın, derinliklerinde saklananları keşfetsin diye beklerdi. Sokak kanına girince sevinci hırpalanmış kırmızı sesli, muzip bir çocuk gibiydi; mühür vururdu diline, acıttığı yerde. Bazen her şeyi değiştirecek kelimeler takılırdı ağzına, yerleşip kalırdı sonra dudak kıvrımlarında: Her şey hiçbir şey oluverirdi yanıbaşında. Sirkteki tek mutsuz cambazdı adeta; sahte yıldız tozları parıldarken etrafında ve renkler çalışırken geceyi dağıtmaya; sıkıca yumruk yaptığı ellerinde sadece gerçeğin siliklemiş tortuları yatardı. Hayır, öfkesi ne hayata, ne de dünyayaydı; onun yangın yorgunluğu, bir türlü yenemediği bencilliğine, içini alev alev alev kavuran hırsınaydı. Yaşamın ayaklarına hiç çıkaramayacağı zorunlu bir prangayla bağlıydı; yalnızlığın bıçak gibi kesen kuytusunda; rüzgar nasıl küsmüşse uçurtmaya; o da öyle sürgündü kendi hayatına. Zehri mürekkebinde saklıydı, dört bir yana koşmaya başlardı içinde kıvrılan atlar, karanlık ayaklanınca. Hoşlandıkları: Yazmak, okumak, müzik, atlar, yalnızlık Hoşlanmadıkları: Kalabalık Kısa Özgeçmişi: Euphoria, Macar asıllı Szolossy ailesinden olan Baladz Szolossy ve Fransız Dorothée Moreaux'nün tek çocuğudur. İki aile de köklerine insan kanı bulaşmadığı için övünürler.
CYGNUS.
|
|
|
Post by Aestrius Vinuxael on Aug 12, 2011 17:48:47 GMT 3
Aestrius Vinuxael
Aestrius sağlam kişilikli ve güvenilirdir. Özgür bir ruhu vardır, kısıtlamalara ve kurallara gelemez. Korkusuz bir gençtir. Ailesi tarafından o kadar çok şımartılmıştır ki, onu tanımayanlar kendini beğenmiş bir budalanın teki olduğunu düşünürler. Biraz vardır tabi kendini beğenmişliği fakat bu hiçbir zaman kalbinin önüne geçmemiştir. Dışarıya göstermese de çok iyi bir kalbi vardır.
Ailesine çok düşkündür. Onların rahatı, iyiliği için her şeyi yapmaya hazırdır. İkisi de Jolazzov olan anne ve babasının ırkındandır haliyle. Dış görünümüne birçok insan hayran olsa da gösterişten nefret eder. Sabahları erken kalmaktan hiç hoşlanmaz. Yenilgiyi sevmez, mücadelecidir, cesurdur. İstediğini almadan bırakmaz. Kendisini kızdıran yada başkalarına zarar gelebilecek olaylarla karşılaştığında kendini hiç tutamaz. Olaya direk el koymak ister ve bu huyu çoğu zaman başına bela getirmiştir. Sanat adamı sayılmasa da sporla ilgilenir. Dövüş sanatlarına küçüklüğünden beri ilgi duymakta olduğundan dövüşle ilgilenir. Çoğu zaman kincidir, kendine veya sevdiklerine yapılan kötülükleri unutmaz, hesabını sormak ister. Sinirlenince kendini tutamaz ve ani davranışlarda bulunur. Bunun yanında çok da esprilidir, ne kadar tehlikeli olursa olsun çoğu olayda kişilerle, söyledikleriyle dalga geçip onları sinirden delirtir. Bu hali ve sırıtışı karşısındakini bazen delirtse de sevdiklerini gülümsetmeye yeter.
Kırık bir kalbi vardır Aestrius’un. Uzun bir süre önce, sevgilisi ondan ayrılınca bir ilişki yaşamak istememiştir. Birçok ilişkisi olmuştur ona dek. Çoğunu gerçekten önemsememiş, alaya almıştır hatta. Fakat onun yeri hep ayrı olmuştur ki o gittikten sonra aksi, sinirli biri olup çıkmıştır. Fakat çoğu olaydaki gibi kendini toplaması zor olmamıştır Aestrius’un. Kısa sürede eski haline dönmüş ve onu unutmaya çalışmıştır. Sonralarda ise bunun kendisi olmadığını fark edip, saçmaladığını anlamıştır. Kendini terkeden biri için neden bu kadar üzüldüğüne bile anlam veremeyip kendine gülmeye başlamıştır hatta. ROTANEV.
|
|
|
Post by Beatrice Brunsvold on Aug 12, 2011 19:19:38 GMT 3
Beatrice Brunsvold
Tezatlıkların arasında sıkışıp kalmış eski bir melek diye tanımlanabilir kısaca. Yaşadıklarının altından kalkamayacak kadar zayıf, en yakın arkadaşları tarafından bile arkadan bıçaklandığında melek gibi görünmeyi bıraktı. O günden beridir, sevip sevmeme oranına göre diğerlerine ya hastalık, ya da şifa vermeyi seviyor. Eskiden olduğu gibi tıpkı bir melek gibi gözüken duffijinlerden artık hoşlanmıyor, karanlığa yönelimi arttı. Diğer yanlarına gelecek olursa, estetik görünen her şeyden çok hoşlanır. Güzel gözükmeye, diğerlerini etkilemeye bayılır. Özellikle sanata olan eğilimi, kendisini bu konuda tetiklemiştir. Boyalarla uğraşıp çizmekten pek hoşlanmasa bile tiyatro ve müzik, dünyadaki en sevdiği işlerden ikisidir. Ayrıca en sıkıldığı anlarda da, içindekileri kalemle kağıda dökmekten hoşlanmaktadır. Her ne kadar yazı konusunda pek bir becerisi olmasa da...
Hoşlandıkları: Tiyatro, müzik, kaybettiği ailesi, sessizlik, karanlık... Hoşlanmadıkları: İkiyüzlü insanlar, çirkin ve pis gözükenler...
Kısa Özgeçmişi: Soyu İngiltere'ye dayanan bir aileye sahip olan Elizabeth, küçük yaşta babasını ve annesini vampir saldırısı nedeniyle kaybetmiştir. Şu an tek tanıdığı akrabası, okuldan binlerce kilometre uzakta oturan teyzesidir. Onun dışında Brunsvold soyadıyla pek de bir alakası kaldığı söylenemez.CYGNUS.
|
|
|
Post by Autumn Wistend on Aug 12, 2011 20:16:07 GMT 3
Autumn Wistend
Son derece neşeli yapısı sınır tanımaz enerjisiyle birleştiğinde bulunduğu ortamın sakin olmasına imkan yoktur. Hayat dolu, her zaman ne şartta olursa olsun gülmeyi başarabilen bazen bıkkınlık getirecek derecede sakar bir genç kızdır. Sessiz sakin aptalca bir yaşam ona göre değildir, mutlaka bulunduğu her yerde hareket, eğlence arar. Bencilliği olaylara tek yönden bakmasına neden olur, asla dönüp kendini eleştiremez veya olaylara başkasının gözünden bakamaz, empati kurmayı hiçbir zaman başaramamıştır. Bazen mantığını tamamen yok sayıp bitmek bilmeyen merakı yüzünden çok sayıda risk alabilir. Hatalarından ders alabilecek biri değildir zira aynı hatayı defalarca yapsa bile gözüne sokulmadıkça anlamaz neyin ne olduğunu. Susmayı hiçbir zaman öğrenemeyecek olması çevresindekileri bıktırmış olsa da bazen öyle etkileyici konuşur ki anlatılanların doğruluk payı sorgulanmaz. Mutlaka yaptıklarının bir başkası tarafından onaylanmasını, diğerlerinin fikrini sorup düşüncelerini öğrenmek ister ama yine de kendi bildiğinden şaşmaz, dinliyormuş gibi görünse de asla uygulamaz. Hayatına karışılmasından ve insanlar tarafından sürekli olarak sorgulanmaktan nefret eder. Disiplinden ve sorumluluk duygusundan nefret etse de küçük kardeşi söz konusu olduğunda anında endişeli ve korumacı bir yapıya bürünür. Evdeki huzursuzluğun ve karışıklığın onu çok etkilediğini bildiğinden üzerine titrer, onu incitmemek için sürekli hareketlerine dikkat eder. Kardeşi dışındaki konularda ise yaptıklarının sonrasını düşünmez, eğlence varsa mutlaka o da orada olmalıdır. Manyaklık derecesinde olmasa da kıskançtır, sadakat ise onun için olması gerekenden çok daha önemlidir. Herkesle uyum içinde, arkadaş canlısı bir kız olsa da eğer bir yerde bir haksızlık yapıldığına tanık olursa çıldırır ve istediğini elde edene kadar uğraşır. Her insanın ayrım yapılmadan yaşamaya hakkı olduğunu savunur. Irk takıntısı olanların, kendilerine ve kendi gibi olanlara ayrıcalık gösterilmesini isteyenlere katlanamaz. Yeni şeyler öğrenmeye meraklıdır. Sürekli sorular sorar, cevaplardan tatmin olmazsa öğrenene kadar usanmadan sorabilir. Fazla zeki bir öğrenci olduğunu hiçbir zaman düşünmemiş olsa da çalışkandır, bütün dersinin iyi olmasına özen gösterir. Mantığını değil bildiklerini kullanmayı tercih eder. İyimser olsa da her kötü olaydan iyi bir şey çıkarmaya çalışanlardan değildir, öylelerinden de hoşlanmaz. Yalnız kalmaktan nefret eder, mutlaka etrafında birileri olmalıdır. Korkağın tekidir, en ufak bir dal çatırdasa dahi yüreği ağzına gelir. Ara sıra diğerleri tarafından korkak diye de çağırıldığı olmuştur, yine de pek çok kez alay konusu olduğundan bunu da umursamaz. Yalanlardan hoşlanmaz ama yine de zor durumda kaldığı sürece beyaz diye adlandırdığı ufak yalanlar söyleyebilir ki bu zamanla çok sık yaptığı bir şey haline gelmiştir.
Hoşlandıkları ~ Müzik ve edebiyat Hoşlanmadıkları ~ Anlaşmazlık, kabalık ve kendini beğenmişlik.CYGNUS.
|
|
|
Post by Nicole Marissa Magdalene on Aug 12, 2011 23:15:30 GMT 3
Genel Özellikleri: Hayatın bir kenarına atılmış bir çöp gibi hissediyorum kendimi, yaşadığım dönüşüme inat hayatta tutunmaya çalışıyorum, ikilemim kendime yaşamım ölümle; ama ben ölümlü bir ölümsüzüm yaşamım sonsuza kadar sürecek. Yalnızlık adımdır, duygularım soğuk değil aksine beni sıcak yapan ölümsüz olmam ve bu hayatla her an savaş içinde olarak yaşamamdır. Hoşlandıkları: Yürümek, yazmak, insanları gözlemlemek, okumak, resim yapmak.... Hoşlanmadıkları: Yalan, iki yüzlülük Kısa Özgeçmişi: Annemi erken yaşta kaybettim; babam gözlerimin önünde anneanneme hayat verirken öldü... Bundan sonrası bana yapılan taciz ve ardına hayatımı değişitiren bir el... Ona baba diyorum. Çünkü bana babamdan daha güzel bir hayat vererek beni ölümsüzlüğe sürükledi... CYGNUS.
|
|
|
Post by Elysionne Slezavak on Aug 12, 2011 23:26:05 GMT 3
Elysionne Slezavak
Birlikte olabilmek için bütün zorlukları göze almış olan Feodora ile Markov’un kızıdır Elysionne. Ormanda saatlerce vakit geçirmek, doğayla dinlenmek, şarkılar söylemekten hoşlanır. Müzikle, kendi sesiyle dinlendiğini hisseder her zaman. Bunun yanında çok iyi çizim yapar. Özellikle giysi tasarımları mükemmeldir. Saçlarına saatlerce şekil vererek, alışveriş yaparak, giysi deneyerek bütün gün zevkle oyalanabilir. Yalnız kalmak istediğinde de ya doğadadır yada alışverişte zaten. Modayı iyi takip eder. Zamanı gelince annesini kaybedince, toplumdan uzaklaştırmış kendini, sevip de kaybetmemek, güvenip de acı çekmemek için çünkü hırçınlığının, buz gibi yüzünün altında aslında duygusal birinin yattığının farkına varırmış bazen. Hayat, adını anmaktan korktuğu - adını duyduğu anda kalbinde tekrardan başlayacak olan bir filizlenmenin başlamasından korkutuğu –o Guphenli genci tekrar çıkarmış karşısına. Babasının gücünü, azmini annesinin hırçın, bencil kişiliğini fakat bunun yanında muhteşem sesini taşıyan bu kız. Sevdiğiyle geçirdiği onca zamandan sonra onu unutmayı seçip terk etmiş. Ondan sonra da kimseyi ciddi anlamda sokmamış hayatına. Onu da unutmuş, hislerini de.
Sevdikleri: Şarkı söylemek, dans, at binmek, taklit yapmak, tasarım yapmak, tiyatro, müzik dinlemek.
Sevmedikleri: Kendini beğenmiş, kibirli insanlar.CYGNUS.
|
|
|
Post by Pietra Argento on Aug 13, 2011 2:12:23 GMT 3
Adý-Soyadý;; Pietra Argento Genel Özellikleri;; Genç kýz; gezegene inen þeytanýn hep orada bulunan vücududur belki de. Karanlýk ruhunun ücra köþesindeki küçük ve aydýnlýk ýþýk, içindeki karanlýðýn neden olduðu bir korkuyla saklanýr. Her zaman kin ve öfkeyle bakan gözleri karþýsýndaki kiþinin uzaklaþmasýný saðlayacak güçtedir. Gözleri, saydam bir ayna gibidir. Size bakan gözlerdeki yansýmanýzý gördüðünüzde, kaçma isteði doldurur içinizi, belki de onu daha yakýndan incelemek istersiniz. Çýkarlarý için her þeyi yakabilecek bir soðukkanlýlýða sahiptir. Karanlýk hizmetkârý gibi gözükür dýþarýdan. Yanýna çektiði þanslý kiþilerden sadece bir veya ikisi karanlýða hizmet etmediðini, þüpheci bir þekilde doðrulayabilir. Derslere olan ilgisizliði ile gösterdiði baþarý birbiriyle çeliþir. Konuþma eylemini, neredeyse hiçbir zaman, gerçekleþtirmez. Onunla uðraþan dengesizlere, neredeyse dudaklarýný kýpýrdatmadan, bir cümle söyler; piþman olacaðýn bir þey yapmamaný tavsiye ederim. Bu sözcük grubuna itaat edip giden olmamýþtýr þimdiye kadar. Hepsi asilikte hat safhaya ulaþarak, kendini gösterme çabalarýna girmektedir ki genç kýz bundan hiç hoþlanmaz. O an güler yüzle karþýlar yaptýðýnýz her þeyi. Ama ertesi gün kendinizi bir bataklýkta bulma ihtimaliniz çok yüksektir. Güler yüzle karþýlamadýðý üç þey vardýr; erkeklerin sürtüðümsü davranýþlarý, ailesi ve kendini güçlü sananlar. Ve onun herkesten ölüm pahasýna sakladýðý iki sýrrý var. Ýþte bu sýr onu bitirebileceðiniz bir sýr. Bunu günlüðünde bile bulamazsýnýz. Bu sýrlarý kimseye söylemeyeceðine yemin etti. Belki biri öðrenir, kim bilebilir. Hoþlandýklarý;; Yalnýzlýk Hoþlanmadýklarý;; Ailesi Kýsa Özgeçmiþi;; Babasý ve annesi bir Jolazzov olmasýna raðmen, Annesinin annesi bir Dünyalý ve Jolazzov ýrkýndan bir adamla birlikte olmuþ. Bu yasak olmasýna raðmen zaten evlenmemiþlerdir, tek gecelik iliþkiden sonra ikiz doðuran büyükannesinin bir çocuðu insan özelliklerine sahipken diðeri bir Jolazzov olmuþtur. Annesi onlardan ayrýlýp baþka bir Jolazzov ile evlenmiþtir. Aðabeyi ise sokakta bulduklarý bir çocukmuþ. Akrabalýk baðlarý olmamasýna raðmen ailede babasýndan çok sever genç kýz aðabeyini. Irký Akavio olan aðabeyi ondan üç yaþ büyüktür.
VULPECULA.
|
|
|
Post by Castor Xanthopoulos on Aug 14, 2011 13:23:56 GMT 3
Adı-Soyadı: Castor Xanthopoulos Genel Özellikleri: Belkilerin keşkelere gebe olduğu kasvetli ve ağır bir yapbozun parçalarından biridir Castor. Onu bulmak, çözmek zaman alır. Sansasyon yaratsa bile kısa süreli, geçici şeylerle ilgilenmez. Karanlık bir ruha sahiptir. Karanlık ve kesinlikle kasvetli... Ruhundaki ölüm alevinin dumanı yüzünde büyük bir gölge bırakmıştır. Katı, soğuk ve levanten davranışları uzaklaştırır herkesi ondan. Kendi yaşının özelliklerini taşımaz bünyesinde. Ne o yaştakiler kadar uçarı, ne de neşelidir. İnsanlarla iç içe yaşamaktan hoşlanmaz. Kilitli bir kitap gibidir aslında; gizemli, uğraştırıcı ve sonunda sıkıcı… Ruhunun derinliklerine inmeyi bırak, kapılarına kolay kolay yaklaştırmaz kimseyi. Ördüğü hayali duvarları aşmak için onun güvenini kazanmak zorundasınızdır, nasıl başaracaksanız tabi… Ya biri çok özel olacaktır onun için, ya da acımasızca alınacaktır bilgileri. Bir şeyi önemsememesinin nedeni onu yapamayacağını baştan kabullenmiş olmasıdır. Normal bir insanınkinden biraz daha üstün bir zekâya sahip olduğu söylenebilir. Yine de ona verilen lütufları çıkarları doğrultusunda kullanır. Adaletin bulunmadığı noktalarda beliriverir bedeni, düzeni bozmaya çalışır hep. Güneşin kendileri için parladığını kabul etmez hiçbir zaman, güneş için yaratılmadıklarını bilir çünkü. Son derece sadıktır. Bir insan ne olacağını seçemez ona göre. Ya olmak zorundadır ya olmamak. Kanına kodlananların doğrultusunda gerçekleşir her şey. Kanını seçemezsin, soyunu seçemezsin, tarafını seçemezsin; her şey seçilmiştir sen var olmadan önce. Popüler olmaktan ya da kuyruk gibi etrafta dolanmaktan ve dolananlardan nefret eder. Castor’a göre, sen ya güçlüsündür ya da zayıf. İyilik ya da kötülük yoktur onun kitabında, gücün ulviyetine kapılanlar ve onu taşlayanlar vardır. Lakin o hiçbir zaman taşlayan aptallardan olmamıştır. Hoşlandıkları: Sessizlik, sadelik, bir şey üzerine kafa patlatmak, aritmetik işlemler. Hoşlanmadıkları: Bireyleri sadece fiziksel açıdan yargılayanlar, kendisine salya sümük bakanlar, fazla konuşkanlar, insan ırkı, boya küpleri, içindeki kötülüğü inkar edenler... VULPECULA.
|
|
|
Post by Maluenda Mabella Colwall on Sept 7, 2011 17:27:35 GMT 3
Adý-Soyadý: Maluenda Mabella Colwall Genel Özellikleri: Her insan için ikinci bir þans olduðunu düþünür Mabella fakat konu onun kalbine girmeyi baþarabilmiþ insanlarsa þans katsayýlarý gittikçe artar. Savaþlarda kavgalarda hep bir þekilde güçsüzün yanýndadýr. YÝne de güçsüz deðildirdir. Genelde olaylarýn muhalefet tarafýndandýr çünkü kimsenin bakmadýðý açýlardan bakýp gerçekleri o gözle görür. Çoðunlukla sakin ve yardýmsever olarak tanýmlanabilir. Doðayla uyum içindedir. Fakat bazý zamanlarda bazen nedensiz yere bazen baþka þeylerin tetiklemesiyle içinde bir ateþ yanar iþte o zaman asla normal biri olamayacaðýný bir kere daha anlar. Genelde insanlarýn ilk gördüklerinde tam puan verdiði bir insandýr o fakat her dengesizliðinde bu puan gittikçe düþer bu yine en çok kendisini yýpratýr. Bu yüzden çoðunlukla depresiftir öte yandan bunun tam tersi davranýr kimseye benzemeyen davranýþarý ve giyimi vardýr. Farklý olmak konusuna tapar. Oldukça zekidir uzunca bir süre kendinden zeki kimseye rastlamadýðýndan kendisi kadar zeki olanlarý görünce çýlgýna döner. Kendi içinde yüzlerce kiþilik barýndýrýr ve herbiri birbiriyle savaþým halindedir fakat onunla ilgili en son söylenecek þey güçsüz olduðudur. Kuþkusuz yaþadýklarý karþýsýnda baþka kimsenin olamayacaðý kadar metanetlidir ; kabuk üstüne kabuk maske üstüne maske atarak. Sonuç olarak ortaya çýkan ateþle suyun esrarengiz bir karýþýmýdýr. Hoþlandýklarý: Ýsyan, kediler, farklý insanlar, kimsede bulunmayan þeyler, sarýlmak, sevgi, ateþ Hoþlanmadýklarý: Güce tapanlar, çözülmesi kolay insanlar, hayattan vazgeçenler, ah nasýl olsa hiç bir þeyi deðiþtiremeyeceksin o zaman olmasý gerektiði gibi olcular, koyunlar,köpekler,ayrýmcýlar
|
|