Post by Cornelia Lachowski on Jul 17, 2011 3:19:05 GMT 3
- Öykü.
- 4 yýl.
- III. - IV. Sýnýf
Gözlerini hýzlýca açtý birden, korkulu bir rüyadan yeni çýkmýþ gibiydi. Yataðýnda kýsýk bir sesle inleyerek bir ileri bir geri gitti ve baþucundaki saate göz atar atmaz yarý çalýþkan yarý aylak bir þekilde yataðýnda yavaþça doðruldu. Etrafýna salak saçma bakýþlar attý ve neler olduðunu anlamaya çalýþýrken üzerindeki kýsacýk þortu ve askýlý tiþörtü ürpermesine sebep oldu. Çýplak ayaklarý zeminin soðukluðuyla birleþtiðinde içini büyük bir soðukluk dalgasý kaplayýverdi. Elleriyle yanaklarýna dokundu ve yanaklarýnýn olmasý gerekenden çok daha soðuk olduðunu fark ettiðinde içinden küfretmeye baþladý. Çevresinde olan biten her þey çok mantýksýz sayýlýrdý aslýnda, genelde küçük kýzlar tüm yatakhaneye týklým týklým doluþmuþ tüm aynalarý büyük bir vahþilikle iþgal etmiþlerdi. Nadja'ya ise orada oturup tüm bu olaylarý bir þeyle baðlaþtýrmaya kalmak düþmüþtü, felaket olarak nitelendirdiði balolara verdiði önem kendince gerekenden çok daha fazlaydý ancak çevresindeki süslü arkadaþlarý çok fazlaydý ve onlarýn arasýnda kaybolmak istediði en son þeydi. Sessizce etrafta dolaþan küçük bir fare gibi dolabýna yöneldi ve dolabýnýn hemen yanýndaki aynada kendine bir göz attý. Gözlerinin altýnda hafif bir morluk seziliyordu, gözlerinin içinde ise dýþýnýn aksine hiçbir sorun yok gibi gözüküyordu. Morluklar dýþýnda gözüne çarpan bir diðer þey ise teninin neredeyse saydam olduðuydu, teni adeta bembeyazdý. Aynadaki aksine bakadurdu bir süre Nadja, ardýndan parmaðýnýn ucunu morluklarda gezdirdi ve sebebini merak etmeden hýzlýca dolabýna yöneldi. Dün geceden kendi için eski bir elbisesini hazýrlamýþtý, elbise siyahtý kömür gibi simsiyahtý. Elinde tuttuðu elbisenin içine girebileceðini umarak elbiseyi bir kenara býraktý ve üzerindeki askýlý ve þorttan bugünün tembelliðine yaraþýlmayacak derecede bir hýzla sýyrýldý. Ardýndan kenara býraktýðý elbisenin fermuarýný açtý ve içine girme çabalarýna giriþti. Kýsa bir mücadele sonunda sanki bir savaþ kazanmýþçasýna sýrýttý ve karþýsýndaki aynada gördüðü aksinin üzerine hemen bu sýrýtmadan uzaklaþmayý denedi. Siyah elbise üzerinde gerçekten hoþ durmuþtu, straplez bir elbiseydi ve resmen teninin bugünkü rengini açýða çýkarmak için özellikle tasarlanmýþ gibiydi. Siyah ve beyazýn muhteþem uyumunu tüm dünyaya gösterircesine haykýrýyordu üzerindeki elbise buradayým diye...
Kumral saçlarýný her zamankinin aksine hiçbir þey yapmadan apaçýk býrakmýþtý. Saçlarý bir þelale gibi omuzlarýna dökülüyor ordan da neredeyse beline kadar geliyordu. Her zaman boynunda taþýdýðý kolyesini çýkarma nezaketinde yine bulunmayarak kolyeyi dudaklarýna bastýrdý ve gözlerini birkaç saniyeliðine kapatýp hemen açtý. Neredeyse hazýrdý, dolabýnýn altýndaki kutudan terlikleri yerine siyah ve elbiseye uyan ayakkabýlarýný giydi. Ardýndan da gözlerinin altýndaki morluklarý gizlemek amacýyla arkasýnda duran Dominique'nin makyajýný andýran bir þekilde sürme çekti. Ellerini saçlarýnýn üzerinde son kez gezdirirken umarým fazla abartýlý olmamýþtýr diye geçirmeden edemedi içinden. Su yeþili gözleri arkasýndaki kuzeninin süsleriyle buluþtuðunda, neredeyse tüm kýzlarýn saçlarýnýn rengarenk olduðunu fark ederek hafif bir þekilde gülümsedi. Onun saçlarý her zamanki gibi normal rengindeydi ve hiçbir ekleme yapýlmamýþtý. Güzel saçlara sahip olmanýn güzelliði. Herkes neredeyse hazýr olduðunda Dominique ve Nadja, kuzen ve kuzen ekibi olarak aþaðýya iniyordu bile. Kýzlar yatakhanesinin çýkýþýna yeni ulaþtýklarýnda Nadja'nýn beklemediði bir þey oldu. Aslýnda ayný anda beklemediði pekçok þey oldu, anlaþýlan olanlar sadece kendisine süprizdi. Çocukluk arkadaþý Kyros gülücükler saçarak onlarýn olduðu yere doðru yanaþtý ve hiçbir þey söylemeden hemen saðýnda duran kuzeninin dudaklarýna büyük bir istekle yapýþtý. Aslýnda olanlarýn tek taraflý olduðunu söylemek büyük bir hataydý çünkü kuzeni de Kyros'a karþýlýk veriyordu. Onlarýn yanýndan ayrýlmak istediðini belli edercesine büyük bir gürültüyle öksürüyormuþ efekti verdi ve midesindeki kýpýrtýnýn sebebini de merak ederek içinde giderek daha da çok artan kusma isteðine kulak vermemeyi tercih etti. Zaten onlar da yanlarýndaki kýzýn bundan rahatsýzlýk duyduðunu hissetmiþ olacak ki Kyros gülümseyerek ve göz kýrparak bundan sonrasýný devralacaðýný büyük bir memnuniyetle söyleyivermiþti. Onlar Nadja'nýn yanýndan sývýþýnca Nadja da daha mucizevi bir þekilde kusma isteðinin geçmesiyle alay ederken büyük salonun kapýsýnýn önünde herkes gibi biraz duraksama kararý aldý. Bir dakika, iki dakika... Dakikalarýn geçmek bilmediðine kanaat kýldýðýnda yavaþ adýmlarla sessizce kendisi büyük salona giriþ yaptý ve bir-iki tanýdýðýn olduðu masaya þöyle bir göz atarak yanlarýna gitmesiyle yanýbaþýnda duran Rosalie'ye döndü en azýndan beyni.
Rosalie düþünceli görünüyordu ancak düþünecek neyi olabileceðini Nadja da kestiremiyordu. Sonra birden kafasýnýn üstündeki bir ampul gibi parladý Rosalie. Entrikalar, içkiler... Bu gece nereye kadar böyle sürecek diye düþünürken kendinden hiç beklemediði bir anda çýnlayan bir kahkaha atýverdi. Sanki bedeni ve ruhu birbirinden ayrýydý. Ruhu baþka hissederken bedeni ruhunun hissettiðinin zýttýðýný hissediyor ayný ona göre davranarak Nadja'nýn sinirini bozuyordu. Zosia gözlerini özellikle Slytherinlilere doðrultarak küçük bir uyarý yaptýktan sonra gecenin normal temposunda devam eden Nadja gecenin ilerleyen saatlarinde bu temponun bozulacaðýndan da emindi. Gözlerini Rosalie'den dans eden Kyros ve Dominique'ye kaydýrdý ve bir süre onlarýn öpücüklerini izlemeye baþladý. Evet, iþin doðrusu bu izlenilecek bir þey deðildi ancak caný öylesine sýkýlmýþtý ki üstelik Rosalie de geri döneceðim diyip gittikten sonra... Bir þey unuttuðunu hissederek týrnaklarýyla göz göze geldi ve dün sürdüðü siyah ojelerin bugün de devamlýlýk gösterdiðini gördüðünde küçük bir minnet duygusuyla karþýsýnda oturan Floja'yla birleþtirdi gözlerini sonra cevap verdi: '' Þu an gece normal gözüküyor, gözüksün bakalým. Bir saat sonra haþereliði sen gör. '' Eliyle dans eden Dominique'yi gösterdi ve ekledi: '' Ýþte kaynak orada, gözlerini oradan ayýrmazsan gecenin normaldan anormale döndüðünü gözlerinle göreceksin. '' Sonra biraz sýrýtarak gecedeki kýzlarýn içkiye olan arzusunu keþfetti ve çevredeki huzursuzlara bakarken hafifçe gülümsedi. Floja içkiden umudunu kesmiþ bir þekilde gözünün önündeki partnerli erkek topluluðuna bakýyordu. Yabancý birinin bile birinin dansa kalkmak istediðini bu kadar belli edeceðini tahmin edebilmesini ummuyordu. Yüzüne küçük bir sýrýtýþ yerleþtirdi, kuzeninin ve sevgilisinin danslarýný bitirdiðini fark etti. Ayný zamanda masaya yaklaþan ikiliden çocukluk arkadaþýnýn hemen yanýna oturmak için hareket yapýp ardýndan da elini uzatarak dans teklif ediþi karþýsýnda biraz afallamýþtý. Lütfen bunu bana yapma dercesine Kyros'un gözlerine baktý ancak onun pes etmeyeceðini anladýðýnda kendisi pes ederek elini Kyros'unkinin üstüne koydu ve anýnda kendini dans eden diðer çiftlerin yanýnda buldu. Arkadan yarý romantik bir melodi kulaklarýna geliyordu, bir eli Kyros'un elindeydi diðeri ise omzunda. Aralarýnda dört-beþ santimlik bir boy farký vardý ancak Nadja'nýn yarý topuklu ayakkabýlarý bu farký birkaç santime indiriyordu. Bir çocuk gibi dil çýkarma isteðini dizginlerken Dominique ile göz göze geldi. Kýz sorun yok anlamýnda baþýný salladýðýnda rahatlayarak Kyros'la konuþmaya baþladý: '' Neden romantik þarký çalarlar ki? Ha bu arada sevgilimin beni seninle aldattýðýný duydum. '' Sevgilim derken elbette kuzenini kastediyordu, yüzündeki küçük gülümsemenin sönmemesi için uðraþýrken þarkýnýn hafif hareketlendiðini ve Kyros'la kendisinin de hafif hareketlerden hýzlýlarýna geçip herkesten daha güzel dans ettiklerini fark etti. Ýþte artýk gülümsemesinin sönmemesi için bir sebebi vardý.
~
Kyros'la dans pistinde o kadar çok dönüp durmuþtu ki pistteki en hýzlý çift olduklarýnýn ayýrdýna varamamýþtý. Hafiften baþý dönmeye baþlarken sanki kafasýnýn içindeki her þey yavaþça dönmeye ve sabitlendiði bu mekandan uzaklaþmaya baþlarken müziðin týnýsý bitmek üzere olduðuna dair küçücük bir ampul yakmýþtý Nadja'nýn kafasýnda. Tahmin ettiði gibi bir ömür gibi geçen yaklaþýk beþ saniyeden sonra þarkýnýn bitiþi ortalýðý büyük bir sessizliðe gömdüðünde çocukluk arkadaþýnýn sýcak elini ve içini ýsýtan gülümsemesini arkasýnda býrakarak dans pistinin dýþýna doðru bir adým atmýþtý. Arkasýna bakmasýna gerek yoktu zaten hassas kulaklara sahipti ve Kyros'un onun hemen arkasýnda durup birazdan ortalýðýn karýþacaðý yere doðru gittiðini kestirebiliyordu. Arkasýndaki Kyros'un varlýðýna güvenerek ilk defa yere saðlam basmayý denedi. Genelde biri olay çýkarmak için çabaladýðýnda bunu anlamasý çok uzun sürmezdi ve bunu anlamak onun olaylara bakýþ açýsýný daralttýðý gibi ayaklarýný yere saðlam basýþýnýn da sonu olurdu. Gittikçe hýzlanan yavaþ adýmlarla Dominique ve Tristan'ýn konuþtuðu yere çabucak varmayý aklýna koyar koymaz, kuzeninin her tarafý parçalayacakmýþ gibi çevreye bakan gözleriyle ve kýrmýzýya bulanmýþ eliyle karþý karþýya geldiðinde yakýnda olay çýkacaðýnýn anlanmasý o kadar da zor gelmemiþti. Ýçinden gerekli gereksiz bütün olasýlýklarý geçirirken sayýsýz küfürle aklýndan geçirdiði tüm olasýlýklarý iðnelemekten kaçýnmýyordu. Su yeþili gözleri kuzenininkilerle buluþtuðunda baþýna en büyük belayý doðmakla aldýðýnýn somut bir örneðini gözlerinin önünde görüyordu adeta. Sað iþaret parmaðýyla boynundaki kolyesini yokladýðýnda içini kendini denize atmýþ gibi bir huzur fýrtýnasý kaplamýþtý. Kuzeninin yanýna ise henüz varmýþtý. Konuþtuklarý beni ilgilendirmiyordur herhalde diye geçirdi içinden ve sonra anýnda bu düþüncesinden caymasýný saðlayacak bir þey oldu. Tam oturmak üzereyken kalýn ve güçlü parmaklar dizisinin onun önüne durduðunu fark etti ve Tristan'ýn neredeyse iðrenç denebilecek kadar iðrendiði sesi kulaklarýna büyük bir baský uygulamaya baþladý. Tam teklifini geri çevirip az önce ucundan döndüðü oturma iþlemini gerçekleþtireceði sýra bu sefer iðrenme duygusundan çýktý ve kulaklarýna gelen melodimvari sesin sahibini deþifre etmeye çalýþtý. Beklenen cevap kýsa sürede beyninde yankýlanmaya baþlamýþtý bile; Tristan.
Sinirden büsbütün morarmýþ bir halde zoraki olarak bir elini Tristan'ýn elinin üzerine koydu ve karþýsýndaki kaslý çocuðun kendisini dans pistine kadar sürüklemesine büyük bir isteksizlikle izin verdi. Bugün normal bir gün olacaktýysa da eðer artýk olmayacaktý, eðer üvey kuzeni tehditlere baþladýysa bir þeyler muhakkak ters giderdi. Onun dünyada olmasý bile dünyadaki herkesin varlýðý için çok büyük bir tehditti. Ýnsanlarýn onun boþ tehditlerine uzun süre marus kalmasý halinde akýl saðlýklarýný yitirmeleri olaðan bir durum sayýlýrdý. Elleriyle üvey kuzenine dokunabilecek bir yer aradý, onun pisliðinden arýnmýþ bir yer... Ancak karþýsýndaki çocuk ondan hýzlý davranarak onun sol elini kavramýþtý bile. Sol elinin üzerinde hissettiði el önce yumuþak bir dokunuþla baþlamýþ sonra eli kavradýðýndan emin olduðu anda hýzla sýkýlmýþtý. Nadja bileðindeki hýzla artan yavaþ aðrýyý göz ardý ederek Tristan'ýn sözlerine kulak verdi.
“Merhaba Nadja, nasýlsýn?”
“Kapa o koca çeneni Tristan, ne halt yemeye çalýþýyorsun?”
“Dans etmeye çalýþýyorum Nadja, bunu anlaman için zeki biri olduðunu sanýyordum”
“Kes sesini!”
“Þimdi senden bir þey istiyorum, bana Dominiuqe’nin en önem verdiði bir þeyi getireceksin, sana bir hafta müddet, eðer getirmezsen ne yapacaðýmý gayet iyi biliyorsun.”
“Bunu yapacaðýma ölürüm daha iyi ve ayrýca bileðimi sýkmayý býrak!”
“Ölmek senin için bir ödül olur Nadja neyse ben diyeceðimi dedim gerisi sana kalmýþ ve unutma Dominique’yi bu konuþmamýzdan bir kelime dahi söylersen, gerisini sen düþün! Ahh, pardon eski alýþkanlýk ne yaparsýn, yýlaný tuttuðun anda sýkmalýsýn!”
Dans pistinde adýna dans bile denmeyecek bir yavaþlýktaki dans son bulduðunda Nadja derin bir nefes aldý ve dans pistinde avare avare dolaþmak yerine kuzeninin yanýna gitmeyi seçti. Kuzeninin yanýna ilerlerken kan dolaþýmýnýn birkaç dakika durmuþ olduðu sol bileðine bastýrdý sað iþaret ve orta parmaðýný. Arkasýna bile bakmadan zoraki bir þekilde yürüyordu aslýnda, bileðindeki acý dayanabileceði türden bir acý deðildi. Sessizce inleyerek mosmor olmuþ bileðine þöyle bir baktý ve en az bir ay elinin sarýlý duracaðýna inanmayý pas geçerek kendini kuzeninin yanýnda buldu. Az önce Tristan'ýn söylediklerini kuzeninden saklamasýnýn mümkün olmadýðýný biliyordu, sebep olarak bir þey söylemek yerine boynundaki kolyeyi bu sefer saðlam olan sað eliyle yokladý ve elini hýzla geri çekti. Olay çýkacaðýndan kesinlikle emindi bu yüzden Kyros'un yanýndaki yerini almýþ ve onunla dalga geçercesine biz Dominique'nin gardiyanlarýyýz tarzýnda bir hava yaratmaya çalýþmýþtý. Kendi halina içinden gülerken Nymph'ýn iðrenç bakýþlarýný bir anlýðýna da olsa üzerinde yakaladý, sonra sýradan herkese þöyle bir göz attý ancak kuzeniyle göz göze geldiðinde dehþet dolu oluyordu o gözler. Müzik sesi dýþýnda baþka hiçbir ses duyulmayan salonda genç cadýnýn baðýrýþlarý onu birden kendine getirdi ve çevresindekilere þöyle bir göz gezdirdi. Her ihtimale karþý elbisesinin altýnda gizlediði asasýný çýkardý ve arýzalý olmayan sað eliyle sýkýca kavradý. Küçük bir odacýða hapsolduklarýnda ve karþýsýnda duran Nymph tamamen deðiþmiþ bir halde onlara özellikle de Dominique'ye düello selamý verdiðinde bu iþin zývanadan çýktýðýna iyice inanmaya baþlamýþtý. Üstelik odayý mühürlemiþti de, bu demek oluyordu ki bu gece kütüphanedekilerin aksine yaralý deðil ölü de olabilecekti. Gardiyanlýktan çýkýp kuzeninin hemen yanýndaki yerine aldý ve senin yanýndayým dercesine göz kýrptýktan sonra odadakileri yokladý. Ölecekse de bu gece ölmeyecekti Nadja ama ölecek biri varsa kesinlikle karþýsýnda duranlar idealdi. Carmelita ve Tristan'a pis bir bakýþ atarken aklýndan geçirdiklerinin çoktan deþifre olduðunu fark ettiðinde içten içe gülümsedi. Bu gece ölüm gecesi olmayacaktý.
- 4 yýl.
- III. - IV. Sýnýf
Gözlerini hýzlýca açtý birden, korkulu bir rüyadan yeni çýkmýþ gibiydi. Yataðýnda kýsýk bir sesle inleyerek bir ileri bir geri gitti ve baþucundaki saate göz atar atmaz yarý çalýþkan yarý aylak bir þekilde yataðýnda yavaþça doðruldu. Etrafýna salak saçma bakýþlar attý ve neler olduðunu anlamaya çalýþýrken üzerindeki kýsacýk þortu ve askýlý tiþörtü ürpermesine sebep oldu. Çýplak ayaklarý zeminin soðukluðuyla birleþtiðinde içini büyük bir soðukluk dalgasý kaplayýverdi. Elleriyle yanaklarýna dokundu ve yanaklarýnýn olmasý gerekenden çok daha soðuk olduðunu fark ettiðinde içinden küfretmeye baþladý. Çevresinde olan biten her þey çok mantýksýz sayýlýrdý aslýnda, genelde küçük kýzlar tüm yatakhaneye týklým týklým doluþmuþ tüm aynalarý büyük bir vahþilikle iþgal etmiþlerdi. Nadja'ya ise orada oturup tüm bu olaylarý bir þeyle baðlaþtýrmaya kalmak düþmüþtü, felaket olarak nitelendirdiði balolara verdiði önem kendince gerekenden çok daha fazlaydý ancak çevresindeki süslü arkadaþlarý çok fazlaydý ve onlarýn arasýnda kaybolmak istediði en son þeydi. Sessizce etrafta dolaþan küçük bir fare gibi dolabýna yöneldi ve dolabýnýn hemen yanýndaki aynada kendine bir göz attý. Gözlerinin altýnda hafif bir morluk seziliyordu, gözlerinin içinde ise dýþýnýn aksine hiçbir sorun yok gibi gözüküyordu. Morluklar dýþýnda gözüne çarpan bir diðer þey ise teninin neredeyse saydam olduðuydu, teni adeta bembeyazdý. Aynadaki aksine bakadurdu bir süre Nadja, ardýndan parmaðýnýn ucunu morluklarda gezdirdi ve sebebini merak etmeden hýzlýca dolabýna yöneldi. Dün geceden kendi için eski bir elbisesini hazýrlamýþtý, elbise siyahtý kömür gibi simsiyahtý. Elinde tuttuðu elbisenin içine girebileceðini umarak elbiseyi bir kenara býraktý ve üzerindeki askýlý ve þorttan bugünün tembelliðine yaraþýlmayacak derecede bir hýzla sýyrýldý. Ardýndan kenara býraktýðý elbisenin fermuarýný açtý ve içine girme çabalarýna giriþti. Kýsa bir mücadele sonunda sanki bir savaþ kazanmýþçasýna sýrýttý ve karþýsýndaki aynada gördüðü aksinin üzerine hemen bu sýrýtmadan uzaklaþmayý denedi. Siyah elbise üzerinde gerçekten hoþ durmuþtu, straplez bir elbiseydi ve resmen teninin bugünkü rengini açýða çýkarmak için özellikle tasarlanmýþ gibiydi. Siyah ve beyazýn muhteþem uyumunu tüm dünyaya gösterircesine haykýrýyordu üzerindeki elbise buradayým diye...
Kumral saçlarýný her zamankinin aksine hiçbir þey yapmadan apaçýk býrakmýþtý. Saçlarý bir þelale gibi omuzlarýna dökülüyor ordan da neredeyse beline kadar geliyordu. Her zaman boynunda taþýdýðý kolyesini çýkarma nezaketinde yine bulunmayarak kolyeyi dudaklarýna bastýrdý ve gözlerini birkaç saniyeliðine kapatýp hemen açtý. Neredeyse hazýrdý, dolabýnýn altýndaki kutudan terlikleri yerine siyah ve elbiseye uyan ayakkabýlarýný giydi. Ardýndan da gözlerinin altýndaki morluklarý gizlemek amacýyla arkasýnda duran Dominique'nin makyajýný andýran bir þekilde sürme çekti. Ellerini saçlarýnýn üzerinde son kez gezdirirken umarým fazla abartýlý olmamýþtýr diye geçirmeden edemedi içinden. Su yeþili gözleri arkasýndaki kuzeninin süsleriyle buluþtuðunda, neredeyse tüm kýzlarýn saçlarýnýn rengarenk olduðunu fark ederek hafif bir þekilde gülümsedi. Onun saçlarý her zamanki gibi normal rengindeydi ve hiçbir ekleme yapýlmamýþtý. Güzel saçlara sahip olmanýn güzelliði. Herkes neredeyse hazýr olduðunda Dominique ve Nadja, kuzen ve kuzen ekibi olarak aþaðýya iniyordu bile. Kýzlar yatakhanesinin çýkýþýna yeni ulaþtýklarýnda Nadja'nýn beklemediði bir þey oldu. Aslýnda ayný anda beklemediði pekçok þey oldu, anlaþýlan olanlar sadece kendisine süprizdi. Çocukluk arkadaþý Kyros gülücükler saçarak onlarýn olduðu yere doðru yanaþtý ve hiçbir þey söylemeden hemen saðýnda duran kuzeninin dudaklarýna büyük bir istekle yapýþtý. Aslýnda olanlarýn tek taraflý olduðunu söylemek büyük bir hataydý çünkü kuzeni de Kyros'a karþýlýk veriyordu. Onlarýn yanýndan ayrýlmak istediðini belli edercesine büyük bir gürültüyle öksürüyormuþ efekti verdi ve midesindeki kýpýrtýnýn sebebini de merak ederek içinde giderek daha da çok artan kusma isteðine kulak vermemeyi tercih etti. Zaten onlar da yanlarýndaki kýzýn bundan rahatsýzlýk duyduðunu hissetmiþ olacak ki Kyros gülümseyerek ve göz kýrparak bundan sonrasýný devralacaðýný büyük bir memnuniyetle söyleyivermiþti. Onlar Nadja'nýn yanýndan sývýþýnca Nadja da daha mucizevi bir þekilde kusma isteðinin geçmesiyle alay ederken büyük salonun kapýsýnýn önünde herkes gibi biraz duraksama kararý aldý. Bir dakika, iki dakika... Dakikalarýn geçmek bilmediðine kanaat kýldýðýnda yavaþ adýmlarla sessizce kendisi büyük salona giriþ yaptý ve bir-iki tanýdýðýn olduðu masaya þöyle bir göz atarak yanlarýna gitmesiyle yanýbaþýnda duran Rosalie'ye döndü en azýndan beyni.
Rosalie düþünceli görünüyordu ancak düþünecek neyi olabileceðini Nadja da kestiremiyordu. Sonra birden kafasýnýn üstündeki bir ampul gibi parladý Rosalie. Entrikalar, içkiler... Bu gece nereye kadar böyle sürecek diye düþünürken kendinden hiç beklemediði bir anda çýnlayan bir kahkaha atýverdi. Sanki bedeni ve ruhu birbirinden ayrýydý. Ruhu baþka hissederken bedeni ruhunun hissettiðinin zýttýðýný hissediyor ayný ona göre davranarak Nadja'nýn sinirini bozuyordu. Zosia gözlerini özellikle Slytherinlilere doðrultarak küçük bir uyarý yaptýktan sonra gecenin normal temposunda devam eden Nadja gecenin ilerleyen saatlarinde bu temponun bozulacaðýndan da emindi. Gözlerini Rosalie'den dans eden Kyros ve Dominique'ye kaydýrdý ve bir süre onlarýn öpücüklerini izlemeye baþladý. Evet, iþin doðrusu bu izlenilecek bir þey deðildi ancak caný öylesine sýkýlmýþtý ki üstelik Rosalie de geri döneceðim diyip gittikten sonra... Bir þey unuttuðunu hissederek týrnaklarýyla göz göze geldi ve dün sürdüðü siyah ojelerin bugün de devamlýlýk gösterdiðini gördüðünde küçük bir minnet duygusuyla karþýsýnda oturan Floja'yla birleþtirdi gözlerini sonra cevap verdi: '' Þu an gece normal gözüküyor, gözüksün bakalým. Bir saat sonra haþereliði sen gör. '' Eliyle dans eden Dominique'yi gösterdi ve ekledi: '' Ýþte kaynak orada, gözlerini oradan ayýrmazsan gecenin normaldan anormale döndüðünü gözlerinle göreceksin. '' Sonra biraz sýrýtarak gecedeki kýzlarýn içkiye olan arzusunu keþfetti ve çevredeki huzursuzlara bakarken hafifçe gülümsedi. Floja içkiden umudunu kesmiþ bir þekilde gözünün önündeki partnerli erkek topluluðuna bakýyordu. Yabancý birinin bile birinin dansa kalkmak istediðini bu kadar belli edeceðini tahmin edebilmesini ummuyordu. Yüzüne küçük bir sýrýtýþ yerleþtirdi, kuzeninin ve sevgilisinin danslarýný bitirdiðini fark etti. Ayný zamanda masaya yaklaþan ikiliden çocukluk arkadaþýnýn hemen yanýna oturmak için hareket yapýp ardýndan da elini uzatarak dans teklif ediþi karþýsýnda biraz afallamýþtý. Lütfen bunu bana yapma dercesine Kyros'un gözlerine baktý ancak onun pes etmeyeceðini anladýðýnda kendisi pes ederek elini Kyros'unkinin üstüne koydu ve anýnda kendini dans eden diðer çiftlerin yanýnda buldu. Arkadan yarý romantik bir melodi kulaklarýna geliyordu, bir eli Kyros'un elindeydi diðeri ise omzunda. Aralarýnda dört-beþ santimlik bir boy farký vardý ancak Nadja'nýn yarý topuklu ayakkabýlarý bu farký birkaç santime indiriyordu. Bir çocuk gibi dil çýkarma isteðini dizginlerken Dominique ile göz göze geldi. Kýz sorun yok anlamýnda baþýný salladýðýnda rahatlayarak Kyros'la konuþmaya baþladý: '' Neden romantik þarký çalarlar ki? Ha bu arada sevgilimin beni seninle aldattýðýný duydum. '' Sevgilim derken elbette kuzenini kastediyordu, yüzündeki küçük gülümsemenin sönmemesi için uðraþýrken þarkýnýn hafif hareketlendiðini ve Kyros'la kendisinin de hafif hareketlerden hýzlýlarýna geçip herkesten daha güzel dans ettiklerini fark etti. Ýþte artýk gülümsemesinin sönmemesi için bir sebebi vardý.
~
Kyros'la dans pistinde o kadar çok dönüp durmuþtu ki pistteki en hýzlý çift olduklarýnýn ayýrdýna varamamýþtý. Hafiften baþý dönmeye baþlarken sanki kafasýnýn içindeki her þey yavaþça dönmeye ve sabitlendiði bu mekandan uzaklaþmaya baþlarken müziðin týnýsý bitmek üzere olduðuna dair küçücük bir ampul yakmýþtý Nadja'nýn kafasýnda. Tahmin ettiði gibi bir ömür gibi geçen yaklaþýk beþ saniyeden sonra þarkýnýn bitiþi ortalýðý büyük bir sessizliðe gömdüðünde çocukluk arkadaþýnýn sýcak elini ve içini ýsýtan gülümsemesini arkasýnda býrakarak dans pistinin dýþýna doðru bir adým atmýþtý. Arkasýna bakmasýna gerek yoktu zaten hassas kulaklara sahipti ve Kyros'un onun hemen arkasýnda durup birazdan ortalýðýn karýþacaðý yere doðru gittiðini kestirebiliyordu. Arkasýndaki Kyros'un varlýðýna güvenerek ilk defa yere saðlam basmayý denedi. Genelde biri olay çýkarmak için çabaladýðýnda bunu anlamasý çok uzun sürmezdi ve bunu anlamak onun olaylara bakýþ açýsýný daralttýðý gibi ayaklarýný yere saðlam basýþýnýn da sonu olurdu. Gittikçe hýzlanan yavaþ adýmlarla Dominique ve Tristan'ýn konuþtuðu yere çabucak varmayý aklýna koyar koymaz, kuzeninin her tarafý parçalayacakmýþ gibi çevreye bakan gözleriyle ve kýrmýzýya bulanmýþ eliyle karþý karþýya geldiðinde yakýnda olay çýkacaðýnýn anlanmasý o kadar da zor gelmemiþti. Ýçinden gerekli gereksiz bütün olasýlýklarý geçirirken sayýsýz küfürle aklýndan geçirdiði tüm olasýlýklarý iðnelemekten kaçýnmýyordu. Su yeþili gözleri kuzenininkilerle buluþtuðunda baþýna en büyük belayý doðmakla aldýðýnýn somut bir örneðini gözlerinin önünde görüyordu adeta. Sað iþaret parmaðýyla boynundaki kolyesini yokladýðýnda içini kendini denize atmýþ gibi bir huzur fýrtýnasý kaplamýþtý. Kuzeninin yanýna ise henüz varmýþtý. Konuþtuklarý beni ilgilendirmiyordur herhalde diye geçirdi içinden ve sonra anýnda bu düþüncesinden caymasýný saðlayacak bir þey oldu. Tam oturmak üzereyken kalýn ve güçlü parmaklar dizisinin onun önüne durduðunu fark etti ve Tristan'ýn neredeyse iðrenç denebilecek kadar iðrendiði sesi kulaklarýna büyük bir baský uygulamaya baþladý. Tam teklifini geri çevirip az önce ucundan döndüðü oturma iþlemini gerçekleþtireceði sýra bu sefer iðrenme duygusundan çýktý ve kulaklarýna gelen melodimvari sesin sahibini deþifre etmeye çalýþtý. Beklenen cevap kýsa sürede beyninde yankýlanmaya baþlamýþtý bile; Tristan.
Sinirden büsbütün morarmýþ bir halde zoraki olarak bir elini Tristan'ýn elinin üzerine koydu ve karþýsýndaki kaslý çocuðun kendisini dans pistine kadar sürüklemesine büyük bir isteksizlikle izin verdi. Bugün normal bir gün olacaktýysa da eðer artýk olmayacaktý, eðer üvey kuzeni tehditlere baþladýysa bir þeyler muhakkak ters giderdi. Onun dünyada olmasý bile dünyadaki herkesin varlýðý için çok büyük bir tehditti. Ýnsanlarýn onun boþ tehditlerine uzun süre marus kalmasý halinde akýl saðlýklarýný yitirmeleri olaðan bir durum sayýlýrdý. Elleriyle üvey kuzenine dokunabilecek bir yer aradý, onun pisliðinden arýnmýþ bir yer... Ancak karþýsýndaki çocuk ondan hýzlý davranarak onun sol elini kavramýþtý bile. Sol elinin üzerinde hissettiði el önce yumuþak bir dokunuþla baþlamýþ sonra eli kavradýðýndan emin olduðu anda hýzla sýkýlmýþtý. Nadja bileðindeki hýzla artan yavaþ aðrýyý göz ardý ederek Tristan'ýn sözlerine kulak verdi.
“Merhaba Nadja, nasýlsýn?”
“Kapa o koca çeneni Tristan, ne halt yemeye çalýþýyorsun?”
“Dans etmeye çalýþýyorum Nadja, bunu anlaman için zeki biri olduðunu sanýyordum”
“Kes sesini!”
“Þimdi senden bir þey istiyorum, bana Dominiuqe’nin en önem verdiði bir þeyi getireceksin, sana bir hafta müddet, eðer getirmezsen ne yapacaðýmý gayet iyi biliyorsun.”
“Bunu yapacaðýma ölürüm daha iyi ve ayrýca bileðimi sýkmayý býrak!”
“Ölmek senin için bir ödül olur Nadja neyse ben diyeceðimi dedim gerisi sana kalmýþ ve unutma Dominique’yi bu konuþmamýzdan bir kelime dahi söylersen, gerisini sen düþün! Ahh, pardon eski alýþkanlýk ne yaparsýn, yýlaný tuttuðun anda sýkmalýsýn!”
Dans pistinde adýna dans bile denmeyecek bir yavaþlýktaki dans son bulduðunda Nadja derin bir nefes aldý ve dans pistinde avare avare dolaþmak yerine kuzeninin yanýna gitmeyi seçti. Kuzeninin yanýna ilerlerken kan dolaþýmýnýn birkaç dakika durmuþ olduðu sol bileðine bastýrdý sað iþaret ve orta parmaðýný. Arkasýna bile bakmadan zoraki bir þekilde yürüyordu aslýnda, bileðindeki acý dayanabileceði türden bir acý deðildi. Sessizce inleyerek mosmor olmuþ bileðine þöyle bir baktý ve en az bir ay elinin sarýlý duracaðýna inanmayý pas geçerek kendini kuzeninin yanýnda buldu. Az önce Tristan'ýn söylediklerini kuzeninden saklamasýnýn mümkün olmadýðýný biliyordu, sebep olarak bir þey söylemek yerine boynundaki kolyeyi bu sefer saðlam olan sað eliyle yokladý ve elini hýzla geri çekti. Olay çýkacaðýndan kesinlikle emindi bu yüzden Kyros'un yanýndaki yerini almýþ ve onunla dalga geçercesine biz Dominique'nin gardiyanlarýyýz tarzýnda bir hava yaratmaya çalýþmýþtý. Kendi halina içinden gülerken Nymph'ýn iðrenç bakýþlarýný bir anlýðýna da olsa üzerinde yakaladý, sonra sýradan herkese þöyle bir göz attý ancak kuzeniyle göz göze geldiðinde dehþet dolu oluyordu o gözler. Müzik sesi dýþýnda baþka hiçbir ses duyulmayan salonda genç cadýnýn baðýrýþlarý onu birden kendine getirdi ve çevresindekilere þöyle bir göz gezdirdi. Her ihtimale karþý elbisesinin altýnda gizlediði asasýný çýkardý ve arýzalý olmayan sað eliyle sýkýca kavradý. Küçük bir odacýða hapsolduklarýnda ve karþýsýnda duran Nymph tamamen deðiþmiþ bir halde onlara özellikle de Dominique'ye düello selamý verdiðinde bu iþin zývanadan çýktýðýna iyice inanmaya baþlamýþtý. Üstelik odayý mühürlemiþti de, bu demek oluyordu ki bu gece kütüphanedekilerin aksine yaralý deðil ölü de olabilecekti. Gardiyanlýktan çýkýp kuzeninin hemen yanýndaki yerine aldý ve senin yanýndayým dercesine göz kýrptýktan sonra odadakileri yokladý. Ölecekse de bu gece ölmeyecekti Nadja ama ölecek biri varsa kesinlikle karþýsýnda duranlar idealdi. Carmelita ve Tristan'a pis bir bakýþ atarken aklýndan geçirdiklerinin çoktan deþifre olduðunu fark ettiðinde içten içe gülümsedi. Bu gece ölüm gecesi olmayacaktý.