|
Post by Dünya Valdeuk on May 30, 2011 12:32:24 GMT 3
"Gezegenin doktorları, Yılancı ismini almış. Dünya'dan insanlar burayı istila etmeden önce, Chypieux'de Duffijin'lerin varlığı, şifa sektörünün gelişmesine engel olmuştu. Duffijin'leri iyileştirmek amacıyla ise sadece basit iksirler ve şifalı otlar kullanılıyordu. İnsanlar, teknolojileriyle birlikte bu gezegene şifa yöntemlerini de yaydılar, bu da çeşitli hastanelerin açılmasını sağladı. Ancak yine de, bu hastanelerde görevliler arasına mutlaka Duffijin'ler alınmaktadır. "
Yazılan rp'lerle birlikte ortaya çıkabilecek hatalar ve aksaklıklar nedeniyle bir hastane açmaktan uzak durduk. Ancak yine de yılancı alımı yapıyoruz ve onların, hastanelerde olmasa da farklı yerlerde yaptıkları rp'lerde hastane anılarına yer vermelerine ve yılancı kimliği taşımalarına izin veriyoruz (elbette god mode ve diğer sınırlar hala geçerli olmak kaydıyla)
Başvuru Formu; gerçek ad, rp deneyimi, istediği pozisyonlar (en az iki seçenek halinde), örnek rol oyunu bilgilerini içermelidir. Başvuranların karakter adları isim soyad formatında olmalıdır. Aksi durumlarda başvurular değerlendirilmeyecektir.
Armilla Chonis - Yılancı Meraixe Delle - Yılancı
|
|
|
Post by Armilla Chonis on Jun 13, 2011 13:48:16 GMT 3
. Tuğçe. . 4 yıl. . Yılancı - Baş yılancı. (Ne gibi pozisyonlar var bilemedim, böyle yazdım o yüzden Ne olursa artık.) “Abiii! Sana bir mektup gelmiş.” Ethan’ı bahçede çalışırken bölen ses 12 yaşındaki kız kardeşinden başka birine ait değildi. Bahçede vakit geçirdiği zamanlar önemliydi ve genelde rahatsız edilmek istemezdi. Bitkiler üzerinde çalışıyordu genelde. Birkaç sarmaşık büyütmüştü ve birkaç yeni çiçek etmişti. Büyük bir bahçeleri vardı ve Ethan neredeyse bir ormana sığacak kadar bitkiyi buraya sığdırmayı başarmıştı. Bu bitkiler üzerinde güç çalışmaları yapmayı seviyordu ve bu ciddiye aldığı bir konu olduğundan rahatsız edilmekten nefret ediyordu. Tabi bu kez söz konusu olan şey bir mektuptu. Ethan çok sık mektup alan biri olmadığından bu büyük ihtimalle günlerdir beklediği mektuptu. Zarfı kız kardeşinin elinden çekip yırtarcasına açtı. “Evet! Kabul edildim! Kabul edildim!” Daha durumu kavrayamamış olan kız kardeşini belinden tutup havaya kaldırdı ve etrafında birkaç tur döndü. Kıs kardeşi kendini yere indirmesi ile ilgili bir şeyler gevelerken Ethan’ın kahkahaları onun sesini bastırıyordu. Çıkan gürültü kısa süre sonra bütün aileyi bahçeye indirmeye yetmişti.
Ethan birkaç hafta önce girdiği sınavı geçmişti ve Alabasta’da ki okula kabul edilmişti. Bununla beraber evde bir şenlik havası olmuştu tabi. Ailesiyle herhangi bir sorunu olmamıştı şimdiye kadar. Daima ailenin sevilen ve gurur duyulan erkek evladı olmuştu. Ethan’ında sıkıldığı şey buydu zaten. Annesini, babasını ve kız kardeşini seviyordu elbette ama artık büyümüştü. 18 yaşına gelmişti ve hayalleri her şeyin önüne geçiyordu artık. Annesinin tepkilerine rağmen sınava girmesinin nedeni buydu. Alabasta’daki okul ona bütün kapıları açıyordu ve Ethan bu şansı kaçıramazdı asla. Kaçırmamıştı da. Kazanmıştı işte. Bunu kutlama kararı almışlardı ve annesi yaşlı gözlerle mutfakta yemek hazırlıklarına girişmişti. Ethan onu teselli etmek adına birkaç şey söylemeye çalışmıştı fakat bu uzun bir süre görüşmeyecekleri gerçeğini değiştirmediğinden pek bir işe yaramıyordu. Sonunda onu rahat bırakmaya karar verdi Ethan ve kız kardeşiyle vakit geçirmek için bahçeye döndü. Bahçedeki büyük salıncağa oturmuşlardı. “Senin adına mutluyum abi. Aslında odanda bana kaldı. Bu gerçekten harika.” Kıkırdayarak konuşuyordu Kaitlynn. Ethan’da gülerek ona katıldı ve kollarını yavaşça ona sardı. “Buna inanmak zor ama seni özleyeceğim Kate.” Küçük kız dolu dolu olmuş yeşil gözleriyle abisine baktı. Yüzünde sevgi dolu bir ifade vardı. Bir iki damla süzülüp yanaklarını ıslatmıştı bile. “Bende…” Ethan bir eliyle kardeşinin yaşlarını sildi yavaşça “Hey, kes şunu. Sonsuza dek gidiyor değilim. Hem gittiğim için sevindiğini sanıyordum.” Teselli etmek konusunda pek başarılı olmadığından eğlendirmeye çalışıyordu Ethan. Hızla salıncaktan kalkıp kardeşini de kaldırdı. Kolundan çekiştirerek eve götürüyordu. O gideceği için üzgün değildi ve kimsenin de üzülmesini istemiyordu.
Akşam yemeği pek kutlama havasında geçmemişti doğrusu. Babasının nasihatlerini dinlerken annesinin gizliden gizliye ağladığı gözünden kaçmamıştı. Bu durum sinirlerini bozuyordu doğrusu. Biran önce Alabasta’ya gitmek için sabırsızlanıyordu. Anlamıyorlar mıydı Ethan’ı? Onu desteklemeleri gerekirken köstek oluyorlardı resmen. Özellikle annesi utanmasa gitme diyecekti. Kız kardeşinden yana pek bir sorun yoktu. Sadece annesinin ağladığını gördüğü zamanlar o da yaşlarına hâkim olamıyordu. Babası ise Ethan’a destek olan tek kişi sayılırdı. Tabi sürekli orada çekeceği zorluklardan bahsediyor olması destek olmaktan sayılırsa. Sadece bir hafta… Sabretmesi gereken süre bir haftaydı. Yavaşça gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı. Öyle heyecanlıydı ki bu pek mümkün değildi aslında. Bir hafta boyunca da pek mümkün olmadı…
1 Hafta Sonra
Ethan’ın bütün ısrarlarına rağmen ailesi onunla birlikte boyut kapısına kadar gelmeye kararlıydı. Ethan bundan hoşlanmıyordu çünkü özellikle annesinin orada hüngür hüngür ağlayacağına emindi. Fakat inatlaşmaya zamanı kalmamıştı çünkü son hazırlıklarını yapıp bir an önce çıkmalıydı. Bu yüzden pes edip onlarında gelmesine izin verdi. Her şeyi hazırdı. Sadece birkaç saat içinde Alabasta topraklarına adım atmış olacaktı. Gideceği yerin nasıl bir yer olduğunu bilmediği için yanına birkaç tohum almaya karar vermişti. Belkide burada yıllardır uğraşıp büyüttüğü bitkilerden orada bulamayacaktı. Boyut kapısına gidene kadar kimsenin ağzından çıt çıkmamıştı. Rahatsız edici bir durumdu ancak en azından kimse ağlamıyordu da. Tabi bu durum yolun sonuna kadar sürmüştü. Boyut kapısına geldiklerinde annesi tekrar ağlamaya başlamıştı. Ethan gözlerini devirerek ona baktı. “Anne yapma artık yeter. Seni gören ölüme gidiyorum sanır.” İki adımda annesinin yanına gidip ona sarıldı. Bu kadarını yetmiş olmasını umuyordu çünkü çok fazla vakti yoktu. Babasıyla da kısaca sarıldıktan sonra kız kardeşine döndü. Onunda gözleri dolmuştu. Ethan eğilip onu kollarından tuttu. “Ufaklık bahçe sana emanet. Onlara iyi bak tamam mı?” Kızın alnına küçük bir öpücük kondurdu. Ardından görevliler eşliğinde portala doğru ilerledi. Portal odasına girmeden önce yavaşça arkasına bakıp son kez el salladı geride bıraktığı ailesine. Bu kısmı fazla uzatıp dramatikleştirmek istemiyordu bu yüzden derin bir nefes alıp portala girdi. Beklediğinden çok daha kısa bir sürede bitmişti her şey. Birkaç dakika öncesine kadar yaşadıkları tamamen geçmişte kalmıştı artık. Yeni bir hayat uzanıyordu önünde. Gülümseyerek adımını attı yeni hayatına.
|
|
|
Post by Dünya Valdeuk on Jun 13, 2011 14:02:30 GMT 3
Rütbeniz verilmiþtir, iyi RP'ler dileriz.
|
|
|
Post by Elizabeth Delle on Jun 19, 2011 0:54:39 GMT 3
Meraixe Delle 5 yıl. Yılancı Admine gönderildi.
|
|
|
Post by Dünya Valdeuk on Jun 19, 2011 10:30:07 GMT 3
Rütbeniz veriliyor.
|
|