Post by Estee F. Garnet on Nov 22, 2010 1:08:18 GMT 3
Gercek Isim: Tuðçe.
Rp Deneyimi: 4 yýl kadar, kesintili.
Istenen Irk: BERDDÝNEL, Duffijin.
Ornek Rp:
......Fleur, Delacour Malikanesi bahçesine cisimlendiði anda burnuna çarpan deniz kokusu ve efil efil esen yele raðmen huzur dolmamýþtý bu kez. Bir kaç dakika durakladýktan sonra aðýr adýmlarla kapýya doðru ilerledi. Kapý aralýktý, hiç sorgulamadý nedenini. Boþ yüz ifadesi, elinde taþýdýðý nereden bulduðunu bilmediði bir çekiç, matlaþmýþ ve beyazlaþmýþ saçlarýyla þaþýlacak kadar yavaþ adýmlar atarak salona doðru ilerledi.
Uzun süren bir duraklama anýnda büyük deri koltuklarda oturan silueti farketti. Angelina kýzýl dalgalý saçlarý ve gülümsemesiyle karþýsýnda oturuyor ve konuþmadan onu seyrediyordu. Fleur, dostuna doðru bir adým attý. Düþünmekten yoksun olduðu bu anlarda arkadaþýný, ölmüþ arkadaþýný görmek iyi gelmiþti galiba. Ama ikinci adýmda kaybolmuþtu Angelina. Fleur bayýlacak gibiydi, denize açýlan büyük balkona doðru arkasýný döndü bu kez. O anda nefesinin kesildiðini hissetti. Lamar, kocasý, çocukluk aþký, ruh eþi Lamar'dý balkon kapýsýnýn önünde dikilen. Ölüm Yiyenler tarafýndan bir kaç gün önce öldürülen, ölümünü saniye saniye rüyasýnda gördüðü kocasý. Fleur delirmiþ gibiydi. Lamar'ýn da týpký Angelina gibi bir saniye sonra kaybolmasýyla her þey çýðrýndan çýktý. Fleur'un gözleri matlaþmaya, saçlarý süpürge tellerini andýran þekilde daðýlmaya baþladý. O anda harekete geçti. O durumundan beklenmeyecek bir hýzla var gücüyle denize doðru koþmaya baþladý. Pencereden ok gibi fýrlayýp, bakýmlý bahçeyi de koþarak geçip denize fýrlattý kendini. Bir kaç dakika debelenip garip davranýþlar gösterse de, suyun soðukluðu ve kendi elementinin saðladýðý güçle biraz olsun bilinçlendi.
Kýyýya çýkýp oturdu. O nefes almasýna bile mani olan elem ve kederle boðuþmak gerçekten yapamayacaðý bir iþti. Angelina'nýn ve Lamar'ýn ölümü, en yakýn dostlarýnýn çoðunluðunun Ölüm Yiyenler'in üst düzeyinden olduðunu öðrenmek, bu gerçekle birlikte -iyi ya da kötü- çevresindeki hemen hemen herkesi kaybetmek, kuzeni Vincent'ýn kayýplara karýþmasý, 'boþluk ve kýyamet' hissi Fleur'u asla eski haline dönemeyeceði kadar deðiþtirmiþ, onu bir sakinleþip bir -gerçek anlamda- deliren berbat bi kadýn yapmýþtý.
Karþýsýnda deniz...
Yeniden atlamak,denize dönmek ve sularda sönmek üzereyken arkadan gelen hýþýrtýyla döndü. Yaklaþýk 10 metre ilerisinde 'garip' kelimesinin cuk oturacaðý, 'çocuk' þeklinde tanýmlanmasý gerekse de bunu görünümüyle pek mümkün kýlmayan bir mahluk Fleur'a doðru yaklaþmaktaydý. Bunun hayal olmadýðýný anladý Fleur. Çocuk, Angelina ve Lamar gibi buðulu deðil, somuttu. Hatta 'madde'nin egemenliðini kanýtlamak istermiþcesine çevresindeki her þeyi, malikaneyi, bitkileri, denizi ve gökleri soyut kýlýyordu o garip somutluðuyla. Çocuðun her adýmýnda Fleur'un þaþkýnlýðý artýyordu. Kömür karasý saçlarý ýþýðýn yansýdýðý yerlerde þaþýlacak kadar beyazlaþýyor, aydýnlýk ve karanlýk içiçe geçip bir güvercin kanadýný andýrýyordu çocuðun kafasýnda.Gözleri beyazdý. Mor halkalarla çevrelenmiþti göz kapaklarý. Elinde bir orak taþýmaktaydý. Anlamsýz ve gereksiz bir nesne.. Her uzvu sanki zorla biraraya getirmiþcesine uyumsuz ve eðreti duran çocuk Fleur'un tam önüne geldiðinde beyaz gözlerini kýsarak durdu. Konuþmadý, kýpýrdamadý ama delici bakýþlarýný Fleur'un gözlerine dikip tehditkar bir þekilde bakmayý sürdürdü. Fleur, içinde büyük bir kin ve nefret duygusunun kabardýðýný hissediyordu. Sanki sebeb-i felaketiydi bu çocuk, herhangi bir þey yapmasý deðil, var olmasý yeterliydi tüm bu yaþananlarý var kýlmak için.
Fleur ayaða kalkýp karþýsýna dikildi çocuðun. Tam hamle etmeye hazýrlanýyordu ki, "Ýnsan ol !" diye týsladý çocuk Fleur'un hiç beklemediði bir anda. Fleur kalakalmýþtý. Bu nereden karþýsýna çýktýðý belli olmayan mahluk kim olurdu da bu kýyamet günlerinde karþýsýna dikilip ona hakaret edebilirdi.
"Katil!"Çocuk Fleur'un kýpýrtýsýzlýðýna güvenip konuþmaya devam ediyordu.
Fleur çocuðun susmasýný her þeyden çok istedi. Yaþanabilecek en büyük felaketleri yaþamýþ bir kadýn olarak bu aptal çocuðun aðzýndan çýkan hiç bir kelimeyi haketmiyordu.Düþünmeden kolunu kaldýrýp çocuða çok sert bir tokat patlattý. Çocuk aldýrýþ etmedi. Anlamsýz cümlelerle Fleur'u yargýlamaya ve canýný acýtmaya devam ediyordu. Fleur, o anda deliliðinin verdiði muazzam cesaret ve güçle, diðer elinde tuttuðu çekici kaldýrýp çocuða vurmaya baþladý. Boþluk... Hatýrlayamama durumu... Son günlerdeki ölüm furyasýna bir 'insan' daha eklenmiþti artýk.
Fleur yeniden sulara atladý. Artýk hiç bir þeyi düþünmüyor, üzülmüyordu hatta. Lamar da nerelerdeydi? Daha karþýlarýndaki Muggle kasabasýna gidip alýþveriþ yapmalarý gerekiyordu. Son günlerde bu bekletme huyunu iyice abartmýþtý Lamar. Gelince bu konuyu konuþsalar iyi olacaktý.
Rp Deneyimi: 4 yýl kadar, kesintili.
Istenen Irk: BERDDÝNEL, Duffijin.
Ornek Rp:
......Fleur, Delacour Malikanesi bahçesine cisimlendiði anda burnuna çarpan deniz kokusu ve efil efil esen yele raðmen huzur dolmamýþtý bu kez. Bir kaç dakika durakladýktan sonra aðýr adýmlarla kapýya doðru ilerledi. Kapý aralýktý, hiç sorgulamadý nedenini. Boþ yüz ifadesi, elinde taþýdýðý nereden bulduðunu bilmediði bir çekiç, matlaþmýþ ve beyazlaþmýþ saçlarýyla þaþýlacak kadar yavaþ adýmlar atarak salona doðru ilerledi.
Uzun süren bir duraklama anýnda büyük deri koltuklarda oturan silueti farketti. Angelina kýzýl dalgalý saçlarý ve gülümsemesiyle karþýsýnda oturuyor ve konuþmadan onu seyrediyordu. Fleur, dostuna doðru bir adým attý. Düþünmekten yoksun olduðu bu anlarda arkadaþýný, ölmüþ arkadaþýný görmek iyi gelmiþti galiba. Ama ikinci adýmda kaybolmuþtu Angelina. Fleur bayýlacak gibiydi, denize açýlan büyük balkona doðru arkasýný döndü bu kez. O anda nefesinin kesildiðini hissetti. Lamar, kocasý, çocukluk aþký, ruh eþi Lamar'dý balkon kapýsýnýn önünde dikilen. Ölüm Yiyenler tarafýndan bir kaç gün önce öldürülen, ölümünü saniye saniye rüyasýnda gördüðü kocasý. Fleur delirmiþ gibiydi. Lamar'ýn da týpký Angelina gibi bir saniye sonra kaybolmasýyla her þey çýðrýndan çýktý. Fleur'un gözleri matlaþmaya, saçlarý süpürge tellerini andýran þekilde daðýlmaya baþladý. O anda harekete geçti. O durumundan beklenmeyecek bir hýzla var gücüyle denize doðru koþmaya baþladý. Pencereden ok gibi fýrlayýp, bakýmlý bahçeyi de koþarak geçip denize fýrlattý kendini. Bir kaç dakika debelenip garip davranýþlar gösterse de, suyun soðukluðu ve kendi elementinin saðladýðý güçle biraz olsun bilinçlendi.
Kýyýya çýkýp oturdu. O nefes almasýna bile mani olan elem ve kederle boðuþmak gerçekten yapamayacaðý bir iþti. Angelina'nýn ve Lamar'ýn ölümü, en yakýn dostlarýnýn çoðunluðunun Ölüm Yiyenler'in üst düzeyinden olduðunu öðrenmek, bu gerçekle birlikte -iyi ya da kötü- çevresindeki hemen hemen herkesi kaybetmek, kuzeni Vincent'ýn kayýplara karýþmasý, 'boþluk ve kýyamet' hissi Fleur'u asla eski haline dönemeyeceði kadar deðiþtirmiþ, onu bir sakinleþip bir -gerçek anlamda- deliren berbat bi kadýn yapmýþtý.
Karþýsýnda deniz...
Yeniden atlamak,denize dönmek ve sularda sönmek üzereyken arkadan gelen hýþýrtýyla döndü. Yaklaþýk 10 metre ilerisinde 'garip' kelimesinin cuk oturacaðý, 'çocuk' þeklinde tanýmlanmasý gerekse de bunu görünümüyle pek mümkün kýlmayan bir mahluk Fleur'a doðru yaklaþmaktaydý. Bunun hayal olmadýðýný anladý Fleur. Çocuk, Angelina ve Lamar gibi buðulu deðil, somuttu. Hatta 'madde'nin egemenliðini kanýtlamak istermiþcesine çevresindeki her þeyi, malikaneyi, bitkileri, denizi ve gökleri soyut kýlýyordu o garip somutluðuyla. Çocuðun her adýmýnda Fleur'un þaþkýnlýðý artýyordu. Kömür karasý saçlarý ýþýðýn yansýdýðý yerlerde þaþýlacak kadar beyazlaþýyor, aydýnlýk ve karanlýk içiçe geçip bir güvercin kanadýný andýrýyordu çocuðun kafasýnda.Gözleri beyazdý. Mor halkalarla çevrelenmiþti göz kapaklarý. Elinde bir orak taþýmaktaydý. Anlamsýz ve gereksiz bir nesne.. Her uzvu sanki zorla biraraya getirmiþcesine uyumsuz ve eðreti duran çocuk Fleur'un tam önüne geldiðinde beyaz gözlerini kýsarak durdu. Konuþmadý, kýpýrdamadý ama delici bakýþlarýný Fleur'un gözlerine dikip tehditkar bir þekilde bakmayý sürdürdü. Fleur, içinde büyük bir kin ve nefret duygusunun kabardýðýný hissediyordu. Sanki sebeb-i felaketiydi bu çocuk, herhangi bir þey yapmasý deðil, var olmasý yeterliydi tüm bu yaþananlarý var kýlmak için.
Fleur ayaða kalkýp karþýsýna dikildi çocuðun. Tam hamle etmeye hazýrlanýyordu ki, "Ýnsan ol !" diye týsladý çocuk Fleur'un hiç beklemediði bir anda. Fleur kalakalmýþtý. Bu nereden karþýsýna çýktýðý belli olmayan mahluk kim olurdu da bu kýyamet günlerinde karþýsýna dikilip ona hakaret edebilirdi.
"Katil!"Çocuk Fleur'un kýpýrtýsýzlýðýna güvenip konuþmaya devam ediyordu.
Fleur çocuðun susmasýný her þeyden çok istedi. Yaþanabilecek en büyük felaketleri yaþamýþ bir kadýn olarak bu aptal çocuðun aðzýndan çýkan hiç bir kelimeyi haketmiyordu.Düþünmeden kolunu kaldýrýp çocuða çok sert bir tokat patlattý. Çocuk aldýrýþ etmedi. Anlamsýz cümlelerle Fleur'u yargýlamaya ve canýný acýtmaya devam ediyordu. Fleur, o anda deliliðinin verdiði muazzam cesaret ve güçle, diðer elinde tuttuðu çekici kaldýrýp çocuða vurmaya baþladý. Boþluk... Hatýrlayamama durumu... Son günlerdeki ölüm furyasýna bir 'insan' daha eklenmiþti artýk.
Fleur yeniden sulara atladý. Artýk hiç bir þeyi düþünmüyor, üzülmüyordu hatta. Lamar da nerelerdeydi? Daha karþýlarýndaki Muggle kasabasýna gidip alýþveriþ yapmalarý gerekiyordu. Son günlerde bu bekletme huyunu iyice abartmýþtý Lamar. Gelince bu konuyu konuþsalar iyi olacaktý.